TÜİK'ten CHP'li Başarır’a Manevi Tazminat Davası!
TÜİK, CHP’li Ali Mahir Başarır’ın açıklamaları nedeniyle hakaret gerekçesiyle dava açtı. Başarır ise “TÜİK halka hesap vermeli” diyerek sert tepki gösterdi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır hakkında, kamuoyu önünde yaptığı açıklamalarda kuruma ve çalışanlarına yönelik “hakaret” içerdiği gerekçesiyle manevi tazminat davası açtı. Dilekçede, Başarır’ın ifadelerinin “kasıtlı ve kamu yararı gözetmeden” sarf edildiği öne sürüldü.
“Kuruma Ağır Saldırı” Vurgusu
TÜİK’in mahkemeye sunduğu dilekçede şu ifadelere yer verildi:
-
“Sarf edilen sözler bilinçli olarak kurumumuzu, yöneticilerimizi ve çalışanlarımızı rencide etmiştir.”
-
“Bu açıklamaların, kişilik haklarına açık bir saldırı niteliğinde olduğu aşikârdır.”
-
“Tazminat talebimizin kabul edilmesini arz ederiz.”
Kuruma yönelik açıklamaların kamu güveni üzerinde olumsuz etki oluşturduğu da vurgulandı.
Ali Mahir Başarır: “TÜİK Halkı Yanıltıyor”
CHP’li Ali Mahir Başarır ise davaya sert tepki gösterdi. Sosyal medya ve basın açıklamalarında şu ifadeleri kullandı:
-
“TÜİK, milletin aklıyla alay ediyor.”
-
“Enflasyon rakamlarını çarpıtarak milyonları mağdur ediyor.”
-
“Bu kurum artık iktidarın aparatı haline geldi.”
-
“Ben TÜİK’i, Hazine ve Maliye Bakanı’nı ve Cumhurbaşkanı’nı 86 milyon adına şikâyet ediyorum.”
Başarır ayrıca TÜİK'in açıkladığı enflasyon oranlarının sokakta hissedilen gerçek enflasyonla uyuşmadığını belirterek, “Aradaki farkı TÜİK çaldı” iddiasında bulundu. ENAG verilerine atıfta bulunan Başarır, düşük gösterilen enflasyon oranlarının, emekli ve memur zamlarını doğrudan etkilediğini savundu.
Siyasi Gerilim Tırmanıyor
TÜİK’in dava hamlesi, muhalefet ile devlet kurumları arasındaki gerilimi yeniden gündeme taşıdı.
Özellikle ekonomik verilerin güvenilirliği ve kamuoyuna sunuluş biçimi, son dönemde sıkça tartışılan başlıklardan biri haline geldi.
TÜİK ve Ali Mahir Başarır arasında yaşanan bu hukuki süreç, siyasi tartışmaların yargıya taşındığı yeni bir döneme işaret ediyor. Sizce TÜİK’in rakamları mı gerçeği yansıtıyor, yoksa sokakta hissedilen ekonomik gerçeklik mi? Görüşlerinizi bizimle paylaşın!